Forum Cocuk 10-18 yas arası
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.

Forum Cocuk 10-18 yas arası

Forum Cocuk 10-18 yas arası
 
AnasayfaKapıLatest imagesKayıt OlGiriş yap

 

 zıpkın ile dalış teknikleri

Aşağa gitmek 
YazarMesaj
Admin
FRMÇOCUK ÇILGINI
FRMÇOCUK ÇILGINI
Admin


Kadın
Mesaj Sayısı : 297
Yaş : 33
Nerden : İstanbul
İş/Hobiler : Gitar
Lakap : boswer :D
Kayıt tarihi : 05/09/08

zıpkın ile dalış teknikleri Empty
MesajKonu: zıpkın ile dalış teknikleri   zıpkın ile dalış teknikleri Icon_minitimeCuma Eyl. 05, 2008 9:19 pm

Dalışın Tehlikeleri:

Starbuck, meşhur �Moby Dick�isimli eserinde: �Gemimde balinadan korkmayan insanın yeri yoktur!�demektedir. Bu cümleye ithafen Kaptan Cousteau da "Ben, bu cümleyi şu şekilde değiştirmeyi faydalı buluyorum: Denizden korkmayan insan, denize girmemelidir!"
Denizlerin rahmetli babası bile o kadar yılını denizlerde geçirdikten sonra bu lafı ediyorsa bizlerde biraz düşüneceğiz.
Hipervantilasyon ve buna bağımlı sığsu bayılmasını daha önceki sayılarda sıkça bahsedildiğinden konunun dışında bırakacağız.
Zıpkıncı, genelde yalnız bir avcı olduğundan basit gibi görünen birçok tehlike dip zamanımızın kısıtlı olması yüzünden hayati tehlikeler doğurabilir.
Bence bizlere sığsu bayılmasından sonra en çok zararı olabilecek şey motorlu teknelerdir. Tekneler özellikle yollarını kısaltmak için burunlara çok yakın geçerler. Su, sesi havadakinden daha hızlı ilettiğinden alışık olmadığımız bu ortamda sesin yönünü ve bize olan mesafesini kestirmek insan için imkansızdır. Burunlar iyi av verdiklerinden zıpkıncılar tarafındanda kullanılan yerlerdir. Şöyle basit bir hesap yapalım saate 60 km (yaklaşık 32 deniz mili) hızla giden bir sürat teknesi dakikada 1 km yol alır.
Yani 1 dakika agaşon yaptığımızda dalışa başladığımızda 1 km ötede olan bir tekne çıkarken tepemizde olur.
1.30 dakikaya 1.5 km yada 2 dakikaya 2 km gibi; o anda yüzeyde iken ne sesini duyabileceğimiz nede uzaklığından ötürü göremeyeceğimiz sürat tekneleri bizler için en tehlikeli olanlardır. Üstelik tehlike, yalnız dipte iken değil yüzeyde ikende devam ediyor. Dipte iken yaklaşmakta olan teknenin sesini duysakta yüzeyde elbise seslerin çoğunu bloke ettiğinden yaklaşan tekneyi yüzeyde iken duyamayabiliriz.
Bu durumdan korunmak için yapmamız gereken bu tip noktalarda mutlaka şamandıra kullanmak olmalıdır. Dalış yerine tekne ile gidildi ise balığı kaçırma pahasınada olsa tekne dalış yapılacak burunun son noktasına çapalanmalıdır. Bu nokta çok işlek bir yer ise teknede bir arkaşınız yaklaşan tekneleri el işaretleri ilede uyarabilir. En garanti yol budur. Tekne yoksa 2 kişi avlanmakta uygun olur bir kişi dipte iken diğeri yukarıda yaklaşabilecek teknelere karşı uyanık olmalıdır.
Yanımızda tekne ve şamandıra olmadan bu tip burunlardan uzak durmalıyız. En tehlikeli yerler burunlar olmakla birlikte diğer yerlerdede teknelerden gelebilecek tehlikeler her an mümkündür. Bunlardan korunmak için dibe dalmadan önce etrefı 360 derece gözlemleyip dalışa güvenli başlarız. Dibe indikçe artan basınçla sesleri daha uzaklardan daha net duymaya başlarız. Dalışa geçtiğimizde yaklaşan bir tekne sesi duyduğumuzda hemen yüzeye yönelmeliyiz. Eğer ses bize doğru çok hızlı yaklaşıyor ise (sesin şiddetinin kısa sürede artmasından anlarız) yaklaşan hızlı bir tekne var demektir. İşte en tehlikeli an budur. Bu anda hızlı çıkmak yerine bütün dikkatimizi sese yoğunlaştırarak basit bir hesaplama ile anlık bir tercih yapmalıyız. Ya teknenin çok hızlı geldiğini hissedip nefesimiz yettiğince dipte kalıp tekne geçtikten sonra çıkacağız; yada sesin yavaş yaklaştığını hissedip, hemen çıksam tekne henüz bana ulaşmaz deyip yüzeye biran önce çıkmalıyız. Görüşün açık olmadığı sular tehlikenin riskini dahada arttırır.
Diptede çeşitli tehlikelere maruz kalırız. Ağlar başta olmak üzere çeşitli hurda ipler, misinalar hatta kendi zıpkınımızdaki ip ve misinalar bizler için tehlikeli olabilir. Yanımızda her zaman keskin bir bıçak bulundurmalıyız. Dar taş altlarındada bıçağa kolayca ulaşmak gerekebileceğinden bıçak mutlaka kemere yan arkaya gelecek şekilde bağlanmalıdır.
Üstünde bıçak taşıdığı halde herhangi bir takılma anında insanın ilk refleksi asılıp koparmak oluyor. Aslında bu durumda sakin olup doğru kararlar vermelidir kişi. Ağ olsun başka bir şey olsun herhangi bir yere takıldığımızda ilk yapacağımız şey neremizden takılmış isek saat, palet, maske, snorkel, kemer bileşenleri (geneldede kemer üzerine takılı bir bileşenden takılma gerçekleşir) takılan malzemeyi üzerimizden ayırıp biran önce yüzeye çıkmalıyız. Bıçağı ancak kolumuza yada bacağımıza civardaki ipler bir şekilde düğüm olursa ve bu düğüm kısa sürede açamayacağımız gibiyse kullanmalıyız. Taşaltı avlarında uzun kalama verilmiş zıpkın iplerimizde bizlere dolanabilir.
Taşaltı avları bazen oyuk içinde dar çatlaklarda şıkışır. Şişi ve balığı kurtarmak için illaki kolumuzu buraya sokmak gerekebilir. Bu durumda taşa sokacağımız kolumuzda, taşaltı feneri bileğe bağlı olmamalıdır. Aksi durumda fener yuva içinde bir yere takılırsa ki bunların orjinal ipleride koparamayacağımız kadar sağlamdır; bu durumda kolumuzu kurtarmak mümkün olmayabilir. Ayrıca fener elde taşlık bölgelerde yapılan ağaşondada fener dar çatlaklara girsede panik yapmadan sakince kurtarmayı olmuyorsa bileklik ipini kesmeyi denemeliyiz.
Üstümüzdeki kemerin ekipmanı çok olduğundan genelde kemerden takılırız bu durumda kemeri açıp yüzeye çıkmalıyız. Ancak kemerde bu duruma heran hazır olmalı. Açılmasına engel olacak ilave bir malzeme kesinlikle toka sonrası deliklerden birine takılmamalı vede kemerin fazla olan uzunluğu tokayı 20 cm fazla aşmamalı. Fazlalığı kesmeniz kemerin daha kısa sürede açılmasını sağlar.
Dalgalarda büyük tehlikeler doğurabilir. Dalgayı çok alan bir yerden kıyıya çıkmak zordur bir tarafımızı yaralama riskimiz heran mümkündür. Sığ sularda kaya olmasada kumlukta bile vurduğumuz bir balığı şişten çıkarırken şişin altı dip zemine doğru iken dibe değdiği anda dalga biranda bizi şişin ucuna doğru atabilir. Bu bakımdan dalgada kıyıda avlanmak her an risk taşır. Çok açıkta avlanmakta öyle; biz Bozcaadada av yaparken genelde adadan 2-3 km ilerde avlanıyoruz. Dalganın ve akıntının artması bazen adanın bile görüşten çıkmasına neden olmakta bu durumda bilmediğin, görmediğin bir noktaya sürüklenmek mümkündür. Botla yada tekne ile dalış merasına gidildiğinde tekne 2 metreden sığ suya çapalanmamalıdır. Sonrasında açıktan gelebilecek büyük dalga sığlıkta büyüyerek şiddetini arttırıp tekneyi ters çevirebilir. Şişme botla yada tekne ile dalgada sürat yapılmamalıdır bir anda devrilmek olasıdır. Bunları becerebilen arkadaşlarımız mevcuttur. : ) Tarık ve Selahattin arkadaşımız bu konuda yeterli tecrübeye sahiptir. : )
Şu anda İtalyan ve İspanyol malı kaliteli zıpkınlar kullansakta bunlar insan elinden çıkma malzemelerdir. Karada olsun denizde olsun birçok kişi zıpkın kazası yaşamıştır, yada zıpkının kaçırdığını görmüştür. Hiçbir firma benim zıpkınım hiçbir durumda kaçırmaz diye garanti veremez. Piyasada lider durumdaki İtalyan ve İspanyol malı bu zıpkınlardan bazısı şiş kaçırmak bazısıda şiş bırakmamakla forum sayfalarında ünlenmiştir. Kim yapmışsa yapmış hiç bir zıpkına kaçırmaz deyip kurulu iken bir arkadaşımıza doğru kesinlikle yöneltmemeliyiz.
Görüşün çok az olduğu sularda yapılan avlardada zıpkın kazası riski her zaman vardır. Bu tip bir meraya birden fazla kişi dalacak ise herkesin bölgesi dalış öncesi planlanıp birbirimizin bölgesine girmemeliyiz. Dalış öncesi ve dalış sırasındada başka zıpkıncının olup olmadığı kontrol edilmelidir.
Bir diğer önemli hususta bilmediğimiz balıklardır. Yeni başlayan çoğu arkadaş zehirli balıkları tanımıyor. Müren ve köpekbalığı korkusu yaşayıp diğer zehirli canlıları bilmiyorlar, önemsemiyorlar. Sokar, iskorpit ve lipsozun dayanılabilir acıda zehiri olsada irina, trakonya nın zehiri dayanılmaz olabiliyor. Heleki trakonyanın minyatur modeli olan varsam ın zehiri en kötüsüdür. 10 cm lik balığın bu kadar zehirli olabileceğini tahmin etmek güçtür. Bu tip kazalara karşı yanımızda amonyak bulundurup yaraya sürüp bir sağlık kuruluşuna başvurmalıyız.
Eldivenimize güvenip anemon, denizanası, çiyan gibi canlılarada dokunmamalıyız. Çünkü daha sonra onlara dokunduğumuz eldiven, vucudumuzun herhangi bir çıplak noktasına temasında zehiri oraya taşır.
Büyük balıklara yapılan atıştada balığı ve zıpkını kaybetmeme içgüdüsü bizim için hayati tehlike yaratabilir. Çok deneyimli bir avcı olan rahmetli Cengiz abiyide bu şekilde kaybettik. Makaralı tüfek kullanın ve makaranızda full dolu ip olsun.
Mağara dalışlarında zeminde suyu bulandıracak ortam mevcutsa av yapılmamalı. Mağara içinde su bulanırsa yeterli sürede çıkışı bulamayabiliriz. Tüplü dalışta dahi mağara içinde orfoza yada hurdalık altlarında levreğe atış yapıp hayatını kaybedenler var.
Üzerimizde bize tehlike yaratacak malzemelerden biride balık şişidir. Başıboş bırakıldığında özellikle tekneden atlarken her an bir tarafımıza batabilir. Son kurşuna takacağımız dar bir hortum parçası bu iş için yeterli korumayı sağlar şişi bunun içine sabitleyerek salınımına engel oluruz.
Ayrıntı için bakınız: http://www.sinarit.com.tr/forum/view...=30&highlight=
Unutmadan, tehlikenin hiç acelesi yok büyük bir sabırla bizlerin yapacağı hatayı beklemektir onun işi.
Dileğimiz Allah herkesi bu tür tehlikelerden korusun. Ancak bizlerde duadan öteye gerekli önlemleri her zaman almalıyız.
Dalın salıcakla.
Sayfa başına dön Aşağa gitmek
http://frmcocuk.benimforum.org
 
zıpkın ile dalış teknikleri
Sayfa başına dön 
1 sayfadaki 1 sayfası

Bu forumun müsaadesi var:Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz
Forum Cocuk 10-18 yas arası :: Yaşam :: Hobiler-
Buraya geçin: